PERSONEL BANKA PROMOSYONLARI

MHR & Partners Akademi

GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin  ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almakta olup, aynı Kanunun 62 nci maddesinde de işverenlerin, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olduğu hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak 20/11/2008 tarihinde yayımlanan Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu 4 sayılı Sirkülerinin “3. Promosyon Ödemelerinin Gelir Vergisi ve Veraset ve İntikal Vergisi Kanunları Yönünden Değerlendirilmesi” başlıklı bölümünde “…Bankalar tarafından yapılan promosyon ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu açısından değerlendirildiğinde;
-Maaş promosyonlarının bankalar tarafından doğrudan çalışanlara puan veya nakit olarak ödenmesi durumunda, banka ile çalışanlar arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığından,
-Bankalar tarafından, vergi mükellefi olsun veya olmasın promosyon anlaşması yapılan kuruma ödeme yapılması ve bu ödemelerin gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara
aynen aktarılması halinde, ödeme yapan kurum aracı durumunda olacağından,
Çalışanlara yapılan bu türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. 

Promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan iktisadi faaliyeti olan kurumlara yapılması ve yapılan ödemelerin kazanca dahil edilmesi durumunda, ilgili kurum tarafından çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre değerlendirilecektir…” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, şirket ve bankalar arasında imzalanan maaş ödeme protokolü gereğince; bankalar tarafından personele yapılan “promosyon” ödemelerinin doğrudan şirkete yapılması ve yapılan bu ödemelerin de şirket tarafından gelir olarak kaydedilmeden personele aynen aktarılması halinde, söz konusu promosyon ödemeleri ücret olarak değerlendirilmeyecektir.

Öte yandan, promosyon ödemelerinin kazanca dahil edilmesi halinde ise çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ödemelerin ücret kabul edilerek Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.

DAMGA VERGİSİ YÖNÜNDEN

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 nci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun ” IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında da, “Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların” ın binde 6 (01.01.2013 tarihinden sonra düzenlenenlerin binde 7,59) nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı hükümleri yer almaktadır.
Buna göre, şirket personelinin maaşlarının bankaya yatırılması işlemine bağlı olarak banka tarafından personelinize yapılacak promosyon ödemeleri hizmet karşılığı yapılacak bir ödeme olmadığından, promosyon ödemesi nedeniyle düzenlenecek kağıtların damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

KDV Kanununun;
1/1 inci maddesinde, Türkiye’deki ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
4 üncü maddesinde hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre;
– Şirket personelinin maaşlarının bankaya yatırılması işlemine bağlı olarak banka tarafından personele yapılacak promosyon ödemeleri KDV’ye tabi bulunmamaktadır.
– Promosyon ödemeleri üzerinden şirket tarafından komisyon alınması veya promosyon ödemesinin bir kısmının şirkete yapılması (şirket hesaplarının söz konusu bankada bulunması sebebiyle) halinde şirkete yapılacak promosyon ödemesi veya söz konusu komisyon tutarı üzerinden şirketce düzenlenecek faturada %20 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.
Bankalara düzenlenecek faturada tevkifat uygulaması;
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F.4.9.) bölümü ile 60 No.lu KDV Sirkülerinin (3.6.2.) bölümünde, serbest bölgelerde ifa edilen hizmetlere ilişkin açıklamalar yer almakta olup, mezkur Tebliğin” “Diğer Hizmetler” başlıklı (I/C-2.1.3.2.13.)” bölümünde;
“KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında (sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen ve faturası Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenen sağlık hizmetleri hariç) söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Promosyon ödemeleri üzerinden Şirket tarafından komisyon alınması veya promosyon ödemelerinin Şirkete yapılması halinde, serbest bölgelerde verilen hizmet kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan söz konusu ödemelere ilişkin düzenlenecek faturalarda %20 oranında KDV hesaplanması ve söz konusu faturalarda Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13. ) bölümü uyarınca (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir.

Hizmetlerimizi Keşfedin

Yurt Dışında
Şirket Kurmak

Almanya, İngiltere, Hollanda,
Belçika'da şirketiniz olsun

Online Yurt Dışı
Yatırım Danışmanı

Küresel pazarların fırsatlarını
uzmanından öğrenin!

KDV İade
Hizmeti

10 yılda 200'den fazla müşteri ve
1000'den fazla iade raporu

Tam Tasdik
Denetimi

Tam tasdik denetimden daha ötesi
Risk odaklı vergi planlaması

Online Vergi
Danışmanı

Uzmanımız bir tık ilerinizde!
Vergisel avantajları keşfedin!

İade Uygulaması;

Tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının mükellefe iade edilebilmesi için, satıcının tevkifat uygulanmayan KDV tutarını 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş olması, alıcının da yaptığı tevkifatla ilgili 2 No.lu KDV Beyannamesini vergi dairesine vermiş olması zorunludur.
İade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şarttır.
Genel bütçe kapsamındaki idarelere yapılan işlemlerde ise hakedişin harcama yetkilisince onaylanmış olması gerekir. Bunlara yapılan işlemlerde, ayrıca beyan ve ödeme aranmaz.
İade olarak talep edilen tutar, işlemin bünyesine giren KDV değil, tevkif edilen KDV esas alınarak belirlenir. İadesi istenilen KDV, hiçbir surette tevkifata tabi tutulan KDV’den fazla olamaz.
Tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinde, vergi dairelerince;
– 429 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen standart iade talep dilekçesi ve internet vergi dairesi aracılığı ile gönderilen listelere ait internet vergi dairesi liste alındısı,
– Tevkifatlı işlemlerin gerçekleştiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi,
– Tevkifat uygulanan işleme ilişkin satış faturalarının dökümünü gösteren liste, aranacaktır.
İade talebinde bulunulabilmesi için iade tutarının yer aldığı, ilgili dönem KDV beyannamesi ve eki “Kısmi Tevkifat Uygulaması Kapsamındaki İşlemlere Ait Bildirim”in verilmiş olması zorunludur.

Mahsuben veya Nakden İade Talebi

Mükelleflerin banka promosyonları ile ilgili 50.000 TL’yi aşmayan mahsuben veya nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilir.
50.000 TL ve üzerindeki nakden veya mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. İadenin YMM raporu ile talep edilmesi ve bu iadenin 50.000 TL’yi aşan kısmı için teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, YMM raporu sonucuna göre çözülür.
KAYNAK
30/01/2012 Tarih B.07.1.GİB.4.35.17.01-35-02-101 Sayılı Özelge
19.09.2022 Tarih E-76464994-130[KDV.2021.390]-231790 Sayılı Özelge
KDV Uygulama Genel Tebliği